Friday, October 16

boş'vermeyi göze alabilmek

tüm bu kozmik karmaşadan sıyrılabilir mi acaba?
karanlık... gözbebeğini bilye kadar büyüten bi zifir, beraberinde kulağı sağır eden bi sessizlik. havasız bi boşluk. bedenin etrafını saran bu atmosferimsi madde olmasa nasıl hissederdi acaba? gerçek bir boşluktan bahsediyorum. nefes alırken içini havayla değil boşlukla doldurmaktan. ağırlığın ve hafifliğin, yerçekiminin olmadığı bir bomboşlukta nasıl var hissederdi hendini? acaba his edebilir mi?
sesler sessizleştikçe kulak daha çok duyar ya, hisler hissizleştikçe akıl daha mı çok algılar acaba? tüm bu değişkenleri sıfırlayınca akla hacet kalırmı ki aceb? bilinç safdışı bırakılabilir mi. boş'verilebilir mi?

en iyisi kaçmak lazım.
göz alabildiğine kaçmak.
göze alınamayanlara kaçmak...

No comments: