Monday, October 29

berrak bir zigzag




























Soyle yeni oje surulmus tirnak,
ve taze trasli bir bacak gibi,
hicbirimizin gecmisi degil ama herkesin gelecegi gibi,
iyi kotu her kararimla icime dogan sinsi huzur gibi,
utopik bir filmin jenerigi gibi,
gunes arsizi bir atmosfer-i harika.

boyle bir kasabada,
umutlarim suya dusse
semalar teselli olur,
olabilir.

keske ufuk boylesinden baskasini hic cizmese.

Saturday, October 27

kaldigim yerden




yanan, bozulan, kisadevre yapan harddisclerimin, anilarimin, kaldigim yerlerin sonunda, tekrar bi iki kare biriktirebildim. blogumun gorsellerini artirmaya karar verdim. bu sefer, gozumu egitmeye, buyutmeye niyetliyim. hatta oyle ki isin icine hareket bile sokabilirim. sekiz milimetrelik bir alana sigacak kadar atilan bir kac adim... gelebilir, denemedeyim. simdilik olu dogayla basladim.



Monday, October 1

eki mi ki bino niki

Blogumdan naklen hava yapasim var...

Ezgi Basaranin bugunku kosesinde yasattigi heyecani en derinden paylasanlardanim a benim bloggerim.

Kendimi the king of limbs ve in rainbows kurune soktum (digerlerine gerek yok, onlari ezbere biliyorum).

14 ekime kadar gecem ve gunduzume
sonbaharin aci sabahlarinda,
ihlamurlarin sari yapraklari bisikletimin tekerine takilinca,
aksamdan kalma yatak kahvaltilarima,
is cikisi biralarima,
yeni aldigim elbisenin sadece bana malum heyecanina,
aksam serinliginde urperen sonbahar ciceklerine,
dar açılı ekim gunesinin sariligina,
hepsine radiohead fon muzigi olacak.

kasabamiza thom yorke geliyor ve ben Ezgi'cigimin de dedigi gibi 'sabi subyan gunlerimin orta yerine sozleri ve muzigiyle oturan adamlarin olgunluk donemi konseri icin' biletim cebimde hazir ve nazirim.

Belki kirmizi ruj bile surerim, kim bilir:)

...yaptim!