Thursday, February 25

...

 

...
"üç nokta"da aslında  iki nokta ve bir kanca var (takabildiğine)

Monday, February 22

pervane

bugün de sabah oldu.

*sahi ya Seynan Levent ne alemdedir acaba?

Friday, February 19

gel zaman, git zaman

 
" bak gözümü kırptım, her şey geçti gitti
yarın dündür, dünse daha gelmedi."
demiş Melih Cevdet

Wednesday, February 17

sıcak güneş ve ılık gölgesi


sıcak çay ve ılık elleri

Thursday, February 11

lodos

ne de güzel esti bu akşam,
ben hayatımın neresindeyim onu bile bilmez iken.

Pierrot der ki;

 "İzne ayrılmış ölüleriz biz. Peki ağaçlar?"

*edit:  ah deli pierrot, patla e mi!

Tuesday, February 9

Saturday, February 6

koyu çizgili

ciğerlerimden toprak çıkmıyor ya öksürünce
kan kusmuyorum sorulan hesaplara
namus aranılan listesinde yok bildiklerimin
ama nedense gözlerim hala ıslak
kurutmaya utandığım gözyaşlarım
sesleniyor her tuşa basışımda
"aktım ben artık sen gerisine bak" diye

yine de doymuyor bu iştah
kan istiyor açıkça

rengi ne olursa olsun

Thursday, February 4

mesela

sahne im juli ile başlasa, fonda blue moon, kahramanlarımız tuna sularında güneye akarken...
sonra gökyüzü birden aydınlansa. heaven'la devam etse mesela. bu sefer adem ve havva uzanmışlar altına ağacın, birbirlerini kabulleniyorlar.
Sonrasında bitişi Nettoyage à sec ile yapabiliriz mesela, bu sefer çiftimiz yüzlerinde sonuna kadar sahiplendikleri bir ifadeyle başları dik yürüdükleri yöne bakarak ilerler ve film biter.

yaşadıklarımdan çok azı aklımda kalırken, böylesi kareler daha çok yer kaplıyor mesela.
ben yaşamışım (sanki)