he says:şimdi bu Mp3lerde shuffle all var ya.
herşeyi karıştırıp çalıyor
she says:bence bunun insanların algılayış ve yaşayışlarında etkisi var
he says:eskiden karışık kasetler yapardık ama o karışıkların bile sırası vardı
sırasını ezberlerdik, o sıra özenle düzenlenirdi
she says:şimdi çok yavaş bi şarkıdan çok hızlısına atlayıveriyorsun
he says:düşündüm: acaba şarkıların tadına, dokusuna zarar verir mi bu diye?
belki de anlamlanması için bi sırayı takip etmeleri gerekir
she says:insanların anlamlanması için de belli bir sırayı takip etmeleri gerekir
he says:hayatını shuffle yaparsan ya da hayatındaki insanları... çorba olur hiçbirinin tadı anlamı çıkmaz ortaya
she says:nasıl olsa insan çok. bi sonrakini dinlerim demek bu devrin hastalığı, ve yüzeysel ve uçucu ilişkilerde yan tesiri olabilir
he says:ben kendime hasta diyebilirim. ben hastayım.
sosyal bilimciler doktorluk yapmaya kalksa belki umudumuz olabilir (şu toplum mühendisleri)
she says:yada mühendis elinden çıkmış toplumlar ne kadar sağlıklı olur der insan sonra
he says:yazdıklarımızı saklama sözünü hatırlıyomusun
she says:ben saklıyorum. hem de tarihleriyle birlikte
he says:hiçbişey hiçbişeyi daha iyi yapmıyor ama
she says:ve insanlar değişmiyor
ve sen hep aynısın.
ve ben de
he says:tek yaşamaya, yalnızlığa cesareti varmı bu insanların? sanmam.
she says:o yüzden sırası bozuk ilişkilerle doldur hayatını dur. döndür dur
he says:bakalım sonraki şarkı ne olacak diye merak ederek dinlediğin şarkıyı, o emeği, kurguyu ortasında kes. ve al sana tüketilmiş bir insaniyet
she says:hepsini silmek göndermemek isterdim ama çok geç
he says:okuduysan buraya kadar
she says:sil
I say:ben saklarım.