Wednesday, July 20

İçtimaî mahluklarda sinsi çelişkileri hazmettirici metodlar


.


şöyle bi aynaya bakış attığın zamanları düşün,
kendinden korktuğun anlarını;
anlam aradığın ama bildiğin anlamların hiçbirini yükleyemediğin eylemlerini, yüklemlerini.
adı ile anlamı arasında sıkışıp kaldığın zorlama kişisel çıkarımlarını ekle. 
olan bitene tek gözünü kapat ve
çok boyutlu tecrübelerini ikiye indirirken gör bir de kendini aynada.
kendini suç üstü yakala.

içinden nasıl geliyorsa öyle bildiğin hallerini de düşün;
aklına girenle çıkanın hesabı olmayan, envantere kaydetmeye bile değmez bulduğun işlerini, oluşlarını.
uzamını, bağlamını bir kenarına iliştiremediğin, 
ve belki sıkıcı ve baskıcı yargıç gözlüğünden baksan kendine üleştirebileceğin 
ama buna bile üşenip
eşini dostunu değil de aklını fikrini sadeleştirdiğin hallerini düşün.
kalabalıkta kendini düşün,
düşüncelerine çelme takabildiğin son vites patinajlarını...

bi düşün bakalım hangisi daha çok dünyalı, hangisi daha çok uzaylı hissettiriyor kendini aynadakine?

hangisinde 
yerin yüzeyinde bir asvaltta yüzü koyun yapışmış, 
kanlı leşini, üzerinden gelen geçen arabaların motor seslerinden hızlarını tahmin ederken buluyorsun?

hangisinde 
uzayın yerçekimsiz, havasız, berrak ve uğultulu boşluğunda,
ve hatta beşinci boyutunda, zaman ve uzam ve bağlamın saçının teline dokunamadığı hafif ılık bi gezegenin yörüngesinde?

tamam aklını karıştırdım. özet vereyim;
vicdan ve erdem ters köşelerde iki şişe jack gibidir. 
kendini birinin kolundan öbürününkine atarsın.
sayelerinde kabul gördün sanırsın,
içini bir borçluluk duygusu kaplar,
bunun için onları kullandın sanırsın,
bu sefer de suçluluk duygusu sarar.
sonra kendini heder eder kusarsın ve sonra susarsın.
bu iki şey aynı tüfekten çıkan iki pare şarapnel gibidir,
seni parçalar, böler, ama çoğaltmaz.

işte sana tavsiyem:
kendini bil!
ama bunu dillendirme.
ha bir de, bilincine çok bulaşma.
mesafe koy aranıza, çok yüzgöz olma.
yoksa yüzüne vurur işte tüm bu mevz-u bahis (sanal) gerçekleri.

unutma! 
çektiğin azap senin değil,
vicdanın.
ve 
azabı vicdanın, sureti olamaz hiçbi günahın.