Monday, August 16

explanation of a misunderstanding

şimdi ben anlamıyorum,
birçoklarının geçmişle alıp veremediği ne.
gelecek heyecan verici, merak uyandırıcı, yepyeni ufuklar, bilinmeyen, falan filan, klişe neyim, bla bla bla...
gelecek savaşçılarına sorarım;
her başımıza gelen yeniden şekillendirmiyor mu geçmişimizi?
mesela ben geçmişime karşı dayanılmaz bir heyecan içindeyim şimdi.
acaba iki yıl sonra dünki kaygılarıma ne gözle bakarım?
ya da bu* şarkı nasıl gelir kulağıma 4 ay sonra?
gelecek ölü. hareketsiz, bilinmeyen bir karanlık. ama geçmiş öyle mi? her anının bir rengi yok mu?
geçmiş oynak, hem nazlı hem aşifte. geçmiş bizim köy.

evet böyle.
hayır ben tarihten anlamam.

*bu şarkı başlıktaki şarkı, söyleyeni de lull.

12 comments:

gerisi önemli değil... said...

geçmiş işte, adı stünde geçmiş gitmiş, o yüzden bir anlamı yok.

gelecek ise belirsiz, plan yapmak saçmalık.

an var sadece...

otto said...

malesef beynimiz, en azından benim beynim ana odaklanamayacak kadar uyarılıyo her zaman tarafından.

an hep var, zaten ordan kalıya anılar. geleceği karıştırmayalım bu işe!

bi söz vardı kocaman yazmışlar duvara, şimdi çok postmodern geliyo kulağa ama hangimiz değiliz ki?

how long is now?

gerisi önemli değil... said...

beynimizin mutluluğa ihtiyacı var, mutluluk hormonuna. işte bu yüzden geçmişi hatırlıyor bazen veya sürekli. an'da mutlu olamadığımız için. veya geleceği düşünüp hayaller kurarsın, yine mutluluk hormonu yayılır.

önemli olan andan zevk almak işte. geçmişi aslında o anları bir türlü istediğimiz gibi yaşayamadığımız için çaktırmadan hoşumuza gidecek şekilde değiştirerek anıyoruz. boşver gemişi, an güzeldir ;)

otto said...

bu durumda kendimizi kandırabildiğimiz tek zaman geçmiş oluyo. şimdiyse büyük bi ihtimalle başkalarına kanıyoruz.

demek hepsi bir kandırmaca :(
şimdi derin düşüncelere daldım.

gerisi önemli değil... said...

başkalarına kanarken bunu canı gönülden isteyen yine sensin. çünkü kandırılmak istiyorsun. en temele in, nedeni bul, geçmişi siktir et, keyfine bak sadece, şey diyebileceğimiz şey ne şekilde hoşuna giderse o şekilde anı yaşa :)

insan ilişkilerinden muzdaripsen eğer aldous huxley - ses sese karşı. müthiştir...

otto said...

anı yaşa falan... ben göründüğümden daha çok statikocuyum (bu da küfür gibiymiş yazılınca).
insan ilişkileri hepimizin başına bela. iletişim kurmaya çalışmasaydık herkes daha mutlu olacaktı bence. neyse okumamıştım kitabı teşekkürler tavsiye için.

o zaman ben de sana bir şey önereyim.
belki görmüşsündür bu karikatürü:

http://www.recombinantrecords.net/docs/2009-05-Amusing-Ourselves-to-Death.html

Hacivat said...

Birinci yoruma katılmakla birlikte birinci yorumun anından kaynaklanan geçmişine.

Kötü benim geçmişim hep kan var iz kalıyor zaten gittiğimiz her yerde geçmişimizden an ve geçmiş birbirine geçmiş.

UykusuZ said...

geçmiş iyidir geçmiş güzeldir, geçmiş yaşlı gençtir, gelecek ise yaşlanan gençtir, benim ilgimi çekmiyor

otto said...

@hacivat: onu demek istemiştim. geçmişimiz her yerimiz. geleceği sanki başka biri gibi beklemek sadece hayal kırıklığı. o da geçmişin bir parçası. evet hepsi birbirne geçmiş.,

@uykusuz: işte benim kafadan biri:)

Aleksi said...

geçmişi sevmek kolaya kaçmak. daha rahat. bunun en son aşaması da ana rahmine geri dönme isteği.

Ful yaprakları said...

yorumları okudum birazda, evet geçmişi atmalı bi kenara..çocuklar neden mutludur?
anı yaşadıkları için.

otto said...

@cem kişi:

http://gimundo.com/videos/view/get-out-a-bizarre-french-animation-with-a-twist/

geçmiş güzel, bir de şarkı var dı o da güzel. neydi o?
hmm... dust in the wind. o da geçmişin güzide melodilerini barındırır.

@ful: çocuklar yaşayacaklarını bilmedikleri için mutludur. bi arkadaşım öyle seviyodu çocukları. ah ne tatlısın sen, bir de başına gelecekleri bilsen :) evet bence de biraz acımasız.